Rahimde oluşan iyi huylu tümörlerdir; hormonal dengesizlikler ve genetik faktörler oluşumlarında önemli rol oynar, mutlaka takip edilmelidir.
Miyomlar, kadınlarda en sık görülen iyi huylu tümörlerden biridir ve rahim düz kaslarından gelişir. Tıbbi literatürde “uterin fibroid” veya “leiomyoma” olarak adlandırılan miyomlar, her yaş grubunda görülebilse de özellikle doğurganlık dönemindeki kadınlarda daha yaygındır. Çoğu zaman belirti vermeyen miyomlar bazı kadınlarda ağrı, kanama, bası semptomları veya hamilelikle ilgili sorunlara yol açabilir. Miyomların oluşum nedeni tamamen çözümlenmemiş olsa da günümüzde bilimsel araştırmalar birçok faktörün bu duruma katkı sağladığını göstermektedir.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Öznur Dündar Akın, miyomların oluşumunda genetik yapı, hormonlar, yaşam tarzı ve çevresel etkenlerin birlikte rol oynadığını belirtmekte ve doğru değerlendirme ile her kadına uygun tedavi planının yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu kapsamlı makalede miyomların neden oluştuğu, etkileyen faktörler, mekanizmalar ve risk artırıcı durumlar tüm detaylarıyla ele alınmaktadır.
Miyomlar, rahmin kas tabakasında gelişen iyi huylu kitlelerdir. Rahim duvarı kalınlaştıkça veya iç kısımda büyümeye başladıkça farklı belirtilere yol açabilir.
Miyomlar kanser değildir ve çoğu zaman yaşamı tehdit etmez.
Bu nedenle miyomların neden oluştuğunu anlamak tedavi açısından kritik öneme sahiptir.
Bilimsel araştırmalar miyomların oluşumunda birkaç temel mekanizmanın rol oynadığını göstermektedir.
Kadınlık hormonları olan östrojen ve progesteron, miyom büyümesinde önemli rol oynar.
Menopozdan sonra hormon seviyeleri düştüğü için miyomlar küçülme eğilimi gösterir.
Op. Dr. Öznur Dündar Akın, hormonların miyom üzerindeki etkisinin kişiden kişiye değişebileceğini ve hormon dengesinin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Ailede miyom öyküsü olan kadınlarda miyom görülme olasılığı daha yüksektir.
Bu durum miyomun kalıtsal bir yatkınlıkla ilişkili olduğunu gösterir.
Rahim duvarındaki kas hücreleri zaman zaman yenilenir. Ancak bazı durumlarda:
Bu da miyomların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Miyomlar yalnızca kas dokusundan değil, bağ dokusundan da oluşabilir.
bu tümörlerin gelişmesine katkı sağlayabilir.
Miyomlar tamamen rastlantısal değildir; bazı faktörler miyom oluşumunda belirgin rol oynar.
Miyomlar en sık 25-50 yaş aralığında görülür.
Menopozdan sonra risk azalır.
Hormon seviyeleri bu yaş arasındaki dönemde en yüksek olduğu için miyom büyümesi daha yoğundur.
Östrojen fazlalığı olan kadınlarda daha sık görülür.
Hormon seviyelerinin sıkı takibi önemlidir.
Aile hikâyesi miyom gelişiminde en güçlü belirleyicilerden biridir.
Yağ dokusu östrojen üretimini artırır.
Bu nedenle fazla kilolu kadınlarda miyom daha sık görülür.
Gebelikte hormon seviyeleri arttığı için bazı kadınlarda miyomlar hızlı büyüyebilir.
Ancak gebelik miyomu azaltan değil, artıran bir süreçtir.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, D vitamini eksikliğinin miyom riskini artırabileceğini göstermektedir.
Yüksek stres hormonu olan kortizol, hormon dengesini bozarak miyom gelişimine zemin hazırlayabilir.
Yoğun kafein tüketimi
da miyom oluşumuna katkı sağlayabilir.
12 yaşından önce adet gören kadınlarda miyom daha sık görülür.
Daha uzun süre östrojen hormonu etkisinde kalınır.
Her kadında miyom büyüme hızının farklı olmasının nedeni hormon duyarlılığı ve genetik farklılıklardır.
Op. Dr. Öznur Dündar Akın, miyom büyüme hızının mutlaka düzenli jinekolojik muayene ile takip edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu faktörlerin bir veya birkaçına sahip kadınlarda miyom görülme ihtimali daha yüksektir.
Miyom tamamen engellenebilir bir hastalık değildir.
Risk Azaltma Yolları
Miyomların tam olarak neden oluştuğu bilinmese de hormonlar, genetik yatkınlık, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin etkisi büyüktür. Daha genç yaşlarda başlayan adet dönemi, fazla kilo, stres, hormonal dengesizlik ve aile öyküsü miyom gelişiminde önemli rol oynar.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Öznur Dündar Akın, miyomun kişiye özel değerlendirilmesi gerektiğini, miyomların düzenli ultrason takipleriyle kontrol altına alınabileceğini ve gerekli durumlarda ameliyat veya ameliyatsız tedavi yöntemlerinin başarılı sonuçlar verebildiğini belirtmektedir.
Butona basıp bizimle iletişime geçebilirsiniz
İletişime Geç!
Yeni bir hayatın başlangıcında, annenin ve bebeğin sağlığı her şeyden önemlidir.
Bu Tasarım © 2021 SEO Mucidi tarafından yapılmıştır.