Sigara, tüp bebek tedavisinde başarı şansını azaltır; yumurta ve embriyo kalitesini düşürerek gebelik ihtimalini olumsuz etkiler.
Tüp bebek tedavisi, çocuk sahibi olmak isteyen birçok çiftin umutla başvurduğu, ileri teknolojiyle desteklenen bir üreme yöntemi olarak yıllardır uygulanmaktadır. Ancak bu tedavinin başarısını etkileyen çok sayıda faktör vardır. Bunlardan biri de sigara kullanımıdır. Gerek erkeklerde gerekse kadınlarda sigara içme alışkanlığı, üreme sağlığını olumsuz etkileyerek tüp bebek tedavisinde başarı şansını ciddi oranda düşürmektedir. Bu makalede, sigaranın üreme üzerindeki etkileri, tüp bebek sürecine olan yansımaları ve uzman görüşleri ışığında detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Op. Dr. Öznur Dündar Akın’ın da vurguladığı gibi, sigarayı bırakmak yalnızca genel sağlık için değil, çocuk sahibi olma şansını artırmak için de büyük önem taşımaktadır.
Kadınlarda Üreme Üzerine Etkileri
Sigara dumanında bulunan kimyasal maddeler, kadınların yumurta kalitesini düşürmekte ve yumurtlama düzenini bozabilmektedir. Nikotin, kadının yumurtalık rezervini azaltarak erken menopoz riskini artırırken, karbon monoksit ve diğer toksik maddeler de hücre hasarına yol açar.
Erkeklerde ise sigara kullanımı sperm kalitesini doğrudan etkiler. Sperm sayısında azalma, sperm hareketliliğinde düşüş ve morfolojik bozulmalar sıkça gözlemlenir. Ayrıca, DNA hasarı riski de artar ve bu da embriyo gelişimini olumsuz etkiler.
Sigara, hem kadın hem de erkeklerde hormonal dengeleri bozabilir. Östrojen, progesteron ve testosteron gibi üreme hormonlarının seviyelerinde dengesizlikler meydana gelebilir. Bu da yumurtlama döngüsünü bozarken erkeklerde libido düşüklüğü ve ereksiyon problemleriyle sonuçlanabilir.
Yumurtalık Rezervinde Azalma
Sigara içen kadınlarda anti-Müllerian hormon (AMH) düzeylerinin düştüğü gözlemlenmiştir. Bu hormon, yumurtalık rezervinin bir göstergesidir. AMH düzeyindeki azalma, daha az sayıda kaliteli yumurta anlamına gelir ve bu durum tüp bebek tedavisinin başarı oranını düşürür.
Tüp bebekte embriyonun rahim duvarına tutunması büyük önem taşır. Sigara içen kadınlarda rahim içi zar (endometrium) kalınlığı yeterli olmayabilir ve bu da embriyonun tutunmasını zorlaştırır. Bu nedenle gebelik elde edilse bile düşük riski artar.
Sigara kullanan kadınların tüp bebek tedavisine verdikleri yanıt, sigara içmeyenlere göre daha düşüktür. İlaçlara daha az cevap alınabilir ve daha fazla sayıda deneme gerekebilir. Op. Dr. Öznur Dündar Akın, özellikle 35 yaş üstü kadınlarda bu etkinin daha belirgin olduğunu belirtmektedir.
Sperm Kalitesinde Bozulma
Sigaranın sperm üzerindeki olumsuz etkileri, tüp bebek tedavisinde döllenme oranlarının düşmesine yol açabilir. Sigara içen erkeklerde sperm DNA’sı daha fazla hasar görür ve bu durum döllenme sonrası embriyo kalitesini olumsuz etkiler.
Zayıf sperm kalitesi, kaliteli embriyo gelişimini engeller. Spermdeki DNA kırıkları, döllenme gerçekleşse bile embriyonun sağlıklı gelişimini riske atar. Bu da gebeliğin ilk haftalarında düşüklere neden olabilir.
Sigara kullanan erkeklerde sperm kalitesi düştüğü için tüp bebek tedavisinde mikroenjeksiyon (ICSI) gibi ileri laboratuvar tekniklerine başvurulabilir. Bu yöntemler maliyet ve zaman açısından ek yük oluşturabilir.
Kadının Pasif Sigara Dumanına Maruz Kalması
Sigara içmeyen bir kadın, sigara içen partneri veya çevresi nedeniyle pasif içici olabilir. Araştırmalar, pasif içiciliğin de yumurta kalitesini ve endometrial yapıyı olumsuz etkilediğini göstermektedir. Op. Dr. Öznur Dündar Akın, tüp bebek tedavisi süresince çiftlerin tamamen dumansız bir ortamda bulunmalarını önermektedir.
Pasif içicilik yalnızca kadınları değil, erkekleri de etkiler. Özellikle kapalı alanlarda yoğun duman solumak, sperm parametrelerinde bozulmaya neden olabilir.
Tüp bebek sürecinde döllenmiş yumurta (embriyo), birkaç gün laboratuvar ortamında takip edilir. Sigaranın neden olduğu hücresel hasarlar, embriyonun sağlıklı bir şekilde bölünmesini ve rahme tutunmasını zorlaştırır. Kalitesiz embriyo ise gebeliğin başında düşüklere neden olabilir.
Sigara içmeye devam eden kadınlarda gebelik boyunca komplikasyon riski yüksektir. Erken doğum, plasenta problemleri ve düşük doğum ağırlıklı bebek gibi durumlar daha sık görülür. Ayrıca, bebekte gelişimsel gecikmeler ve doğum sonrası sağlık sorunları da olasıdır.
Sigara, rahim içi kan akışını azaltarak embriyonun ihtiyaç duyduğu besin ve oksijeni almasını engeller. Bu durum, gebeliğin devamını tehlikeye atabilir.
Sigaranın Bırakılması Ne Zaman Olmalı?
Uzmanlar, tüp bebek tedavisine başlamadan en az 3 ay önce sigaranın bırakılmasını önermektedir. Bu süre, vücudun toksinlerden arınması ve üreme sisteminin kendini toparlaması için idealdir. Op. Dr. Öznur Dündar Akın, tedavi sürecinde sigarayı bırakmanın başarı oranını önemli ölçüde artırdığını vurgulamaktadır.
Sigara bırakıldığında yumurta ve sperm kalitesi artar, embriyo gelişimi daha sağlıklı olur, rahim içi çevresi iyileşir ve gebelik şansı ciddi anlamda yükselir. Ayrıca gebelik boyunca daha az komplikasyon riskiyle karşılaşılır.
Sigara bırakmak isteyen çiftler için çeşitli danışmanlık hizmetleri ve nikotin bağımlılığına yönelik destek programları bulunmaktadır. Tüp bebek merkezleri, psikolojik ve medikal destekle süreci kolaylaştırabilir.
Tüp bebek tedavisi, birçok çift için büyük bir umut kaynağıdır. Ancak bu sürecin başarılı olabilmesi, yalnızca tıbbi müdahalelere değil, yaşam tarzı değişikliklerine de bağlıdır. Sigara kullanımı, bu değişikliklerin en başında gelir. Kadın ve erkek üreme sağlığını olumsuz etkileyen sigara, tedavi sürecini zorlaştırmakta ve başarı ihtimalini azaltmaktadır.
Op. Dr. Öznur Dündar Akın, sigarayı bırakmanın tedavi başarısına olan etkilerini defalarca vurgulamakta ve çiftleri bu konuda bilinçli olmaya davet etmektedir. Sağlıklı bir gebelik, sağlıklı bir bebek ve mutlu bir aile için ilk adım sigarayı hayatınızdan çıkarmak olmalıdır.
Butona basıp bizimle iletişime geçebilirsiniz
İletişime Geç!Yeni bir hayatın başlangıcında, annenin ve bebeğin sağlığı her şeyden önemlidir.
Bu Tasarım © 2021 SEO Mucidi tarafından yapılmıştır.